Pierce Brown - Kızıl Yükseliş
Orjinal Adı - Red Rising
Yayınevi - Pegasus
Çevirmen - Selim Yeniçeri
Sayfa Sayısı - 448
Ancak Kızıllar kandırılmıştır. Darrow, halkının yozlaşmış yönetici sınıfın kölesinden başka bir şey olmadığını keşfettiğinde adalet özlemi ve kaybettiği aşkının anısıyla hırslanır. İnsanlığın yeni nesil Altın hükümdarlarının güç için mücadele ettiği efsanevi Enstitü'ye sızmak için her şeyden vazgeçer. Hayatı ve medeniyetin geleceği pahasına en başarılı ve en vahşi Altınlarla rekabet etmek zorunda kalacak olan Darrow'un düşmanlarını yenmek için artık yapmayacağı şey yoktur… Bu, onlardan birine dönüşmek anlamına gelse bile.
Tabii ki yine distopik bir eser. (Bu aralar okuyabildiğim ender zamanlarda hep distopyadan gittiğimi fark ediyorum şuan.) Türünün bir çok örneği gibi zamanı belirtilmeyen bir gelecekte geçiyor, (farklı olarak dünya da değil, mars'ta) dünyadan ayrılıp mars'ta yepyeni bir hayat kuran ve renk kodlarına göre ayrılmış, hiyerarşi sistemiyle yönetilen bir toplum ve en tepedekilerin (Altınlar) teknoloji, lüks, güç, ihtişam ve zenginlik içinde boğulurken, bu zincirin en altında kalan (Adi-kızılların) en başta yaşadıkları gezegende her şeyden bir haber, kendi hayatlarına bile sahip olamadıkları sefalet yaşamları arasında kurulmuş bir hikaye. Öncelikle bana Açlık Oyunlarını ve daha bir çok popüler fantastik, distopik seriyi hatırlattı. Sanırım yazar hepsinden biraz biraz almış ancak şunu söyleyebilirim ki zalimlikte Açlık Oyunlarını solda sıfır bırakır kesinlikle. Şimdi kitabımızla ilgili biraz daha ayrıntıya iniyorum.
(hafif derecede spoiler içerir)
Başkahramanımız Darrow bir adi-kızıldır. Yani kurt-kuzu oyununda kabilesi gibi bir yem. Ancak çok daha kötü olan yanı Darrow bir cehennem-dalgıcı. Yani yaşam koşulları için elverişli olmadığını sandıkları mars için, gezegenin derinliklerinden mars'ı yaşanabilir hale getirmek için helyum-3 çıkarmakla görevli, insanlığı kurtarmak için özel olarak seçildiğini düşünen kandırılmış bir kahraman. Her şey bir gün karısı Eo'nun ona bir sürprizi olduğunu söyleyerek Darrow'u gitmemeleri gereken bir yere götürerek isyana teşvik etmesi ve orada yakalanıp ceza almaları sonucu Eo'nun isyan ederek idam edilmesiyle başlıyor. Sonrası aslında bildiğimiz bir intikam hikayesi. Ancak hikaye hiç tahmin edemeyeceğimiz bir yöne kayıyor bir anda ve asıl "oyun" başlıyor.
Yorumumun başında da bahsettiğim gibi kitabın beni en çok rahatsız eden kısmı yazarın çok fazla cinsiyetçi ifadeler kullanmış olmasıydı, öyle ki bazı yerlerde aşağılama derecesine kadar gitmişti bu yüzden bir ara kitabı yarıda bırakmayı bile düşündüm ciddi ciddi. Umarım birileri daha bunu dile getirmiştir ve yazar diğer kitaplarında üslubuna biraz daha dikkat eder.
Keyifli okumalarınız olsun :)
PUANIM
![]() |
Kitaptaki hiyerarşik düzeni temsilen. KİTAPTAN ALINTILAR |
-"Aramızda uzun, korkunç bir sessizlik oldu. Sözlerinin kalbimi nasıl parçaladığını, beni nasıl kolayca ezebildiğini anlamıyordu. Beni, benim onu sevdiğim gibi sevmiyordu. Onun zihni çok yükseklerdeydi. Benimki çok aşağıdaydı. Ona yetmiyor muydum?"
-"Siz acıyı bildiğinizi sanıyorsunuz. Toplum'un, tarih boyunca kaçınılmaz güç olduğunu sanıyorsunuz. O'nu tarihin sonu sanıyorsunuz. Ama bunu sizden önce birçokları düşündü. Birçok yönetici sınıf, kendilerinin zirveye ulaşan son hükümdarlık olacağını sandı. Yumuşadılar. Şişmanladılar. O nasırları, yaraları, yara izlerini, zorlukları unuttular. Siz genç erkeklerin gitmeyi sevdiğiniz zevk kulüplerini, siz kızların doğum günlerinizde istediğiniz kaliteli ipekleri, elmasları ve tek boynuzlu atları korudular."
-"Ellerime baktım; tıpkı Dansçı'nın söylediği gibi kesiklerle, yara izleriyle, yanıklarla doluydu. Eo onları öptüğünde sevgiyle yumuşuyorlardı. Şimdi onun gidişiyle, nefretle sertleşmişlerdi."
-"Sabır ve itaat. Sabır kahramanlığın özüdür, itaat de insanlığın."
-"Babamı terk ediyorum. Adımdan vazgeçiyorum.Bundan böyle kılıcınız olacağım Nero au Augustus kendimi sizin görkeminize adıyorum.''
Merhaba :) aslında seni hiç tanımıyorum kimsin nerelisin bilmiyorum ama bloguna bakınca birçok ortak roman bir çok da ortak en sevdiğimiz seriler var. Kitaplar işte harika şeyler böyle. Kitap yorumun da güzel emeğine sağlık blogu takibe alıyorum umarım sende benim bloguma bakıp beğenirsin http://hayaldkkn.blogspot.com.tr/?m=1
YanıtlaSilMerhaba, bloguma hoşgeldin öyleyse :) Ortak zevkleri paylaştığım insanlarla karşılaşmak çok güzel bir his. Hemen bakıyorum bloguna.
SilSeri olduğu için bitmesini bekleyeceğim gibi duruyor. Okuduğum çoğu romanın distopik oluşuna bakacak olursak araya biraz zaman bırakmam iyi de olur gibi. Ara da olmaz diğer serilerin kitaplarını da okuyacağım :D Çok mu konuştum neyse kitaba geçiyorum...
YanıtlaSilAnlattıklarına göre diğerlerinden ayıran en büyük özelliği Mars'ta geçiyor oluşu sanırım. Aynı tarz kitapları sevdiğimiz için Kızıl Yükseliş kitabı için sana güveniyorum. :D
Aslında seri tamamlandı ancak son kitabı Türkçeye çevrilmedi bildiğim kadarıyla. Ve evet dediğim gibi biraz andırıyor hikaye olarak ancak gerçekten temposu çok yüksek bir kitap aksiyon hiç bitmiyor ve nerden ne çıkacağını hiç tahmin edemiyorsun. Distopya seviyorsan kesinlikle kaçırmamanı öneririm. Sonunda "vay be" demen kuvvetle muhtemel :)
Silrapunzel çok tatlısınız :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ediyoruum :)
Sil