Neil Gaiman - Anansi Çocukları

YORUM: Anansi Çocukları

Yazar - Neil Gaiman

Tür - Fantastik Kurgu

Orjinal Adı - Anansi Boys

Yayınevi - İthaki

Çevirmen - Murat Özbank

Sayfa Sayısı - 384

Karanlık, korkutucu ve büyülü dünyalara eğlence, mizah ve samimiyetle bambaşka bir tat kazandıran Neil Gaiman, bu kez okurunu, yeryüzü üzerinde söylenegelen tüm öykülerin sahibi örümcek-tanrı Anansi'nin ve çocuklarının macerasına kulak vermeye çağırıyor.

Her şey Şişko Charlie'nin, ölen babasının aslında bir tanrı olduğunu öğrenmesiyle başlar. Bu yetmezmiş gibi Şişko Charlie, Örümcek adında gizemli bir kardeşi olduğunu da öğrenir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır; insanlar için de, tanrılar için de...

YORUMUM

Yeniden merhabalaarr. Bugüüün sizlere bir Neil Gaiman kitabından bahsedeceğiim. Bunun için çok mutluyum ancak bir süredir erteliyorum bu yazıyı, çünkü inanın hala ne yazmam gerektiğini, ne kadar yazmam gerektiğini bilmiyorum. Aklımda hiç bir şey yok. Yazmaya başladıkça devamı gelecek umarım. Neil Gaiman kitaplarında şaşırtıcı biçimde böyle olduğumu fark ettim. Tıkanıp kalıyorum resmen. İstiyorum ki kaç yaşında olursa olsun herkes Neil okusun. Bunu doğru düzgün anlatamamaktan, size güzel bir biçimde yansıtamamaktan korkuyorum. 

Gerçekten çok ilginç bir tarzı var adamın. Bilinçaltı kesinlikle incelenmeli bence :)  Çünkü okurken hep şöyle düşünüyorum: "Ya bi insanın aklına böyle bi ayrıntı nasıl gelebilir ki?" Ya da: "Aa, ne kadar farklı bir noktadan bakıyor olaya, kırk yıl düşünsem aklıma gelmez."  Ne demek istediğimi okumuş olanlar anlıyordur bence. Bir de Yolun Sonundaki Okyanus'tan daha çok sevdim ben. Kurgusu daha sağlamdı kesinlikle. Aslında karşılaştırma yapmak istemiyorum ama elimde değil işte.
(Yolun Sonundaki Okyanus yorumumu şuradan görebilirsiniz.)

Ayrıntılara çok girmeden biraz konusundan bahsetmek istiyorum size. Iııımmm. Düşünüyorum düşünüyorum spoiler vermeden yorum yapamıyorum, şu şöyleydi sonra şöyle oldu ama aslında böyleymiş falan dersem sürprizi kaçacak, o yüzden çok kısa bir bahsedeceğim. Şimdi Şişko Charlie adında bir çocuk var. -gerçek adı Charlie Nancy- Ha bir de, sandığınız gibi şişko değil. Ben bunu arka kapak yazısında ilk okuduğumda gerçekten yine bir çocuk hikayesi okuyacağız sandım ama Şişko Charlie aslında koskoca bir adammış. Ve dediğim gibi babası bir tanrı. (Yeryüzünde ki bütün hikayelerin sahibi olan Anansi) Tabii ki Charlie'nin bundan haberi yok. O babasıyla ilgili çocukluğundan kalma kötü anılara sahip ve annesinin ölümünden sonra babasıyla tamamen ilişkisini kesip başka bir ülkeye taşınmış. Güzel, iyi bir kızla nişanlı ve normal bir işte çalışan sıradan bir insan kendisi. Hatta görüp görebileceğiniz en sıradan karakterlerden. Yani başına ne işler gelecek duysanız inanamazsınız. Neyse ben yine konuyu dağıtıyorum. Şöyle ki, Şişko Charlie tam düğün hazırlıkları sırasında babasının ölüm haberini alıyor. Sonuçta babası değil mi? İstemese de mecbur gidiyor cenaze törenine. Gidiyor gitmesine de o günden itibaren bütün hayatı değişiyor Charlie'nin. Çocukluğunun geçtiği mahallede ki eski komşuları sayesinde babasının bir tanrı olduğunu ve aslında Örümcek adında bir kardeşi olduğunu öğreniyor. İlk başlarda her mantıklı insanın yapacağı gibi inanmıyor tabii ki ama içine bir kurt düşüyor neticede ve bir akşam kardeşini çağırıyor... 

İşte o günden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmuyor Charlie için. Şimdi Charlie'yi bir gözünüzün önüne getirin. İçine kapanık, iyimser, hatta çoğu zaman görmezden gelinebilecek kadar silik bir karakter. Vee Örümcek onun tam tersi. Hatta çoook daha fazlası. Ayrıca Charlie'nin aksine büyü yeteneğine sahip. Ve bu kardeş, İşi ve nişanlısı da dahil olmak üzere Charlie'nin hayatına bir "el atmaya" karar veriyor. Sanırım olacakları tahmin edebiliyorsunuzdur. 

Bu arada hikaye böyle tamamen Charlie ve kardeşi arasında geçmiyor. Yan karakterler de olaylarda oldukça aktif ve hayatları ayrıntılı olarak, güzelce işlenmiş. Onları da tanıma fırsatı buluyoruz kitabı okurken. Ve şunu garanti edebilirim ki okursanız çok sevecek, bolca gülecek ve şaşıracaksınız! Daha ne olsun değil mi?
Kısacası okuyun, okutturun. İnanın pişman olmayacaksınız.

PUANIM